2017 yılında 3,2 milyon aile sosyal yardımlardan yararlanırken, 2023 yılında bu sayı 4,99 milyona yükseldi. Bunun sonucunda 5 aileden biri sosyal yardım alıyor.
Türkiye'de sosyal yardım alan ailelerin sayısı son yıllarda arttı. 2017 yılında sosyal yardımlardan 3,2 milyon aile yararlanırken bu sayı 2023'te 4,99 milyona yükseldi. Sosyal yardım alan aile sayısı son 4 yılda 1,7 milyon arttı. Bu da yüzde 52'lik bir artış anlamına geliyor.
Resmi verilere göre Türkiye'de her beş aileden biri sosyal yardım alıyor. 2017 yılında sosyal yardım alanların nüfusa oranı yüzde 13,7 iken 2023 yılında bu oran yüzde 18,4'e yükseldi.
COVİD-19 salgınının etkileri ve bunun sonucunda uygulamaya konulan “yeni ekonomik model” tartışılıyor. Resmi veriler mali zorlukların ve yoksulluğun arttığını gösteriyor.
Euronews'in Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Faaliyet Raporu'ndan derlediği verilere göre, sosyal yardım alan ailelerin sayısı son yıllarda giderek artıyor.
2017 yılında 3,2 milyon aile sosyal yardımlardan yararlandı. 2019 yılında, yani Kovid-19 salgınının hemen öncesinde bu sayı 3,28 milyondu. Salgın dönemine özel yardımlar sayesinde 2020 ve 2021 yıllarında sosyal yardım alan hane sayısı rekor seviyeye ulaştı.
Salgına özel yardımlar hariç tutulduğunda dahi bu dönemde artış devam etti. 2021 yılında bu sayı 4,33 milyon haneye yükseldi. 2022 yılında 4,42 milyon aile sosyal yardımlardan yararlanırken, 2023 yılında bu sayı neredeyse 5 milyona (4,99 milyon) ulaştı.
Bu ne anlama gelir? Bu, son 4 yılda yüzde 52 artışla 1,7 milyon ailenin daha sosyal yardımdan yararlanacağı anlamına geliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı ülkede ortalama aile büyüklüğü ve nüfusunda da yıllar içindeki değişimi gözlemlemek mümkün. Ayrıca nüfus artarken aile büyüklüğü giderek azalıyor.
2023 yılında Türkiye'nin nüfusu 85,4 milyon olacak; Ortalama aile büyüklüğü 3,14 idi. Sonuç olarak Türkiye nüfusunun neredeyse beşte biri (%18,4) sosyal yardımlardan yararlandı.
2017 yılında aynı oran %13,7 idi. COVİD-19 döneminde ise bu oran %26,2’ye çıktı. Pandemiye özel yardımlar hariç tutulduğunda 2017'den bu yana kademeli bir artış oldukça belirgindir.
Doğal olarak aile sayısına bakıldığında da benzer bir sonuç ortaya çıkıyor. TÜİK verilerine göre 2023 yılında Türkiye'deki aile sayısı 26,3 milyondu. Bu da ailelerin %19'unun sosyal yardımlardan yararlandığını göstermektedir.
Yoksulluk veya sosyal dışlanma riskinde güçlü artış
Öte yandan AB İstatistik Ofisi'nin Eurostat verilerine göre, Türkiye'de son dönemde yoksulluk veya sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıya olan kişilerin oranında ciddi bir artış yaşanıyor.
2021 yılında Türkiye'de her üç kişiden biri (%34) yoksulluk veya sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıyaydı. Bu oran 2015 yılında yüzde 26,7 idi.
2015-2021 yılları arasında çoğu AB ülkesinde bu oran düşüş gösterse de en fazla artışın yaşandığı ülke Türkiye oldu.
Türkiye nüfusunun üçte biri yoksulluk riskiyle karşı karşıya
Peki yoksulluk riski açısından Türkiye Avrupa'nın neresinde? Eurostat verileri bazı ülkeler için 2022 yılına, bazıları için ise 2021 ve sonrasına kadar uzanıyor. Türkiye'nin verileri 2021 yılını kapsıyor.
Sonuç olarak 2021 yılında Türkiye nüfusunun %34'ü yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında yaşıyor. Bu da nüfusun üçte biri anlamına geliyor.
Türkiye 36 ülke arasında 4'üncü sırada yer alıyor. Arnavutluk yüzde 46,6 ile ilk sırada yer alıyor. Onu %34,4 ile Romanya, %34,1 ile Karadağ ve %34 ile Türkiye takip ediyor.
AB ortalaması %21,9'dur. Yoksulluk ve sosyal dışlanma riskinin en düşük olduğu ülkeler ise İzlanda (%11,4) ve Çek Cumhuriyeti (%11,8) oldu.
Bu oran Almanya ve Fransa'da yüzde 21'dir.