Sokak Hayvanları Yasası protestosu: 'Öldürmek çözüm değil'

Sokak hayvanlarına ötenazi yapılmasını öngören yasa tasarısına karşı protestolar devam ederken, DEM Partisi üyesi Keziban Konukcu, yasanın Meclis'teki sürecini uzatmaya yönelik yöntemleri hayata geçireceklerini açıkladı.

REKLAM

Sokak köpeklerinin sokaklardan toplanıp gömülmesini veya enjeksiyon yoluyla öldürülmesini öngören yasa teklifine karşı protestolar devam ediyor.

Hayvan hakları aktivistleri, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) Hayvan Haklarının Korunması Hakkında Kanun'da değişiklik teklifine karşı Çarşamba günü İstanbul Kadıköy'de gösteri yaptı.

Kanun değişikliği teklifi Çarşamba günü TBMM Tarım, Hayvan ve Köy İşleri Komisyonu'nda görüşüldü.

İlk kez 12 Temmuz'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan 17 maddelik öneri, belediyelere kuduz, bulaşıcı hastalık veya tedavisi olmayan sokak hayvanlarını ötenazi yoluyla öldürme yetkisi verilmesini içeriyor.

Ağırlıklı olarak saldırgan ve kuduz riski taşıyan köpeklerin toplanıp, rehabilite edilip sahiplenilemeyen köpeklerin 1 ay içinde uyutulmasını öngören yasa tasarısında, köpeklerini terk edenlere 50 bin TL'ye kadar yeni para cezaları da öngörülüyor. kendi hayvanları.

Sivil Toplum Kuruluşları tarafından Kadıköy'de Hayat ve Hayvan Hukuku, Yaşam, Özgürlükler kapsamında düzenlenen gösteriler sırasında ortak basın açıklaması yapıldı.

Ortak bildiride, sokak hayvanları için “kısırlaştır, aşıla, yaşat” modelinin benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.

Açıklamada, yasada “ötanazi” yani sokak hayvanlarının enjeksiyon yoluyla öldürülmesini öngören değişiklik “cinayet” olarak tanımlanarak şöyle denildi: “Bir hayvanın 'saldırgan' veya 'kamu güvenliği açısından tehlikeli' ilan edilmesi sadece çünkü havlıyor ya da “tek doz aşıyla tedavi edilebilecekken 'bulaşıcı' ilan ediliyor.” “'Var' diyerek katletmek çok kolay” dedi.

Hayat İçin Hukuk üyesi hayvan hakları savunucusu Sevcan Çamlıdağ, 31 Mart 2024 yerel yönetim seçimleri öncesinde gündeme gelen bu yasa değişikliğine karşı eylemlerini aylardır sürdürdüklerini söyledi.

Hayvanları Koruma Kanunu'nun 6'ncı maddesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Çamlıdağ, şöyle konuştu: “Bu maddeye göre belediyeler topladıkları hayvanları aşılatmak, kısırlaştırmak ve gerekiyorsa tedavi etmek, daha sonra da bulundukları alana iade etmekle yükümlü. Bu da hayvanlarının popülasyonunun artmasını engelleyecek.”

Çamlıdağ, mevcut yasanın “kısırlaştır, aşıla, yaşat” modelinin uygulanmasına olanak sağladığını söyledi.

Gösterilere katılanlar arasında Eşitlik ve Demokrasi için Halk Partisi (DEM) Milletvekili Keziban Konukcu da vardı. Euronews'e konuşan Konukcu, mevcut yasanın yıllardır doğru uygulanmadığını vurguladı.

Mevcut kanunun öngördüğü uygulamalara uyulmadığını belirten Konukcu, şunları söyledi: “Yasanın öngördüğü hayvanları koruyan uygulamalar hayata geçirilmedi. Tam tersine, bugüne kadar kayıtsız bir yaklaşımla hayvanların durumu göz ardı edildi.” .

İstanbul'daki DEM partisinden TBMM'de milletvekili olan Konukcu, yasanın komisyondan geçmesi halinde teklife karşı diğer muhalefet temsilcileriyle görüştüğünü söyledi.

“Umarım tasarı Komisyon'a geçmez. Eğer yasalaşır ve TBMM Genel Kurulu'na ulaşırsa biz de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve DEM Partisi olarak tasarıya direniriz. Uzatmanın bazı yöntemleri var. 'Yeterli değil' diyoruz ya da erken bitirelim diyoruz. “Uzlaşma çağrıları var ama kesinlikle kabul etmiyoruz. Her türlü yöntemi kullanacağız.”

REKLAM

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çarşamba günü yaptığı açıklamada tasarıya karşı çıkarak, yasada yapılan değişiklikle belediyelerin ötenazi yöntemini kullanma yetkisine sahip olduğunu hatırlattı.

“Bu yasa, barınak inşa etme zorunluluğunu 2028 yılına kadar erteliyor. Bu şu anlama geliyor: 'Para yok. Sorumluluk sende. Yetki sende. Hayvanlar sokakta. Onları katlet.' “Elbette kojenerasyon belediyeleri bunu yapmayacak ama yapacak çok sayıda belediye başkanı olacak.”

Gösterilere katılan vatandaşlardan İsmihan Taşdemir, “Hukuku asla kabul etmiyorum” diyerek insan, doğa ve hayvan arasındaki üçgenin altını çizdi.

“Bu akıl almaz bir şey, bu bir katliam” diyen Taşdemir, ülkede resepsiyon hizmetlerinin düzgün çalışmadığını da sözlerine ekledi.

REKLAM

“Barınaklarda sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılarının yapılması, bakımlarının yapılması ve ait oldukları yaşam alanlarına bırakılması gerekiyor. Siyasi partiler gönüllülerle işbirliği içinde çalışabilirdi. Ben belediyeleri parti bazında ayırmıyorum. Bütün siyasi partilerin bunu yaptığını düşünüyorum. Bu problemde bazı zayıflıklar var.”

Sokak hayvanlarını kısırlaştırmak için artık çok geç olduğunu vurgulayan Taşdemir, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğer son 20 yıldır kısırlaştırma yöntemini kullanmış olsaydık zaten bu kadar sokak hayvanı popülasyonu olmazdı. Kısırlaştırma geç bile olsa, l Öldürüyoruz.” Hayvanlar bir çözüm değil. Agresif bir kısırlaştırma sistemiyle bu durumun üstesinden gelebiliriz. Bu da işbirliği içinde çalışabilmemiz için yeterli.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir