Polonya Başbakanı Tusk: Türkiye’nin AB üyeliği sürecinin artık gerçekçi olmasını temenni ediyoruz

Avrupa Konseyi Başbakanı Donald Tusk, iki taraflı röportajlar için Ankara’daydı.

Reklam

Dönem Başkanı Avrupa Konseyi Başbakanı Donald Tusk, Çarşamba günü Ankara Başkentindeki Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile bir basın toplantısında konuştu.

Başbakan, “Avrupa Türkiye Birliği’ne ait olma sürecinin şimdi gerçekçi ve gözaltına alınan bir süreç olacağını umuyoruz,” dedi Başbakan, Türkiye’yi her zaman destekledik ve onu desteklemeye devam edeceğiz “dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yakın zamanda altını çizen Avrupa Birliği’ne (AB) ait olma sorununu değerlendirdi.

“Türkiye gibi, AB’ye yapışmanın stratejik hedeflerimizden biri olduğunu ifade ediyoruz” dedi.

Diyerek şöyle devam etti: “Avrupa Birliği güç ve irtifa kaybını önlemek istiyorsa ve hatta tersine çevrilmişse, bunu sadece Türkiye’ye tam olarak ait olabilir.”

Erdoğan ayrıca Türkiye ve Polonya’nın NATO müttefikleri olduğunu vurguladı.

Erdoğan, “Avrupa’nın en büyük iki NATO kara ordusu Türkiye ve Polonya, ittifakın iki müttefiki, Doğu ve Güney Kanatlarında bulunan iki kilit müttefik” dedi.

Erdoğan, geçen Cuma günü Avrupa Birliği tarafından “” Entelektüel Ülkelerin Liderlerinin Çevrimiçi Toplantısı “konusuna yaptığı konuşmada düzenlenen Erdoğan, müzakerelerimizin yeniden canlandırılmasını bekliyoruz” dedi.

Türkiye’nin Avrupa Birliği için tam aidiyet hedefini sürdürdüğünü teyit ederek Erdoğan, AB’nin “stratejik ve vizyoner tutum” benimsemesi gerektiğini söyledi.

Avrupa güvenliğinin sadece sendika üye devletlerinin bir meselesi olmadığını teyit ederek Erdoğan şunları söyledi: “Türkiye ile Avrupa güvenliği ile ilgili tüm aşamaların planlanmasının ortak ilgimiz olacağına inanıyoruz” dedi.

Erdoğan, Karadeniz’deki deniz uçuşlarının güvenliğini garanti etmek için bir anlaşmaya varma çabalarının bu yaklaşıma denk geldiğini ve Savunma endüstrisimizin Ukrayna’ya Ukrayna’ya destek olması için, savaş koşullarına rağmen, ülkeyi terk etmeyen özel sektörümüzün katkısının AB savunma ürünlerinden hariç tutulduğunu söyledi.

Bu nedenle, Ukrayna’yı yeniden inşa etmeyi ve kalkmayı amaçlayan Avrupa barış aracı gibi mekanizmalara dahil olmamız önemlidir.

AB ilişkilerinden sonra Trump – Türkiye

Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler son yıllarda, özellikle güvenlik ve savunma politikaları çerçevesinde yeni bir boyut elde etti. Amerika Birleşik Devletleri Donald Trump’ın NATO’ya ilişkin beyanları ve Avrupa ülkelerinin savunma masraflarına ilişkin eleştirileri, Türkiye’nin bu süreçte güvenlik vurgusunu artırmasına yol açtı.

Erdoğan sık sık Avrupa’nın savunma kapasitesinin yetersizliğini ifade ederken, Türkiye NATO’nun stratejik öneminin altını çizmeye devam etti. NATO’ya en büyük katkılardan biri olmanın yanı sıra, Türkiye, Avrupa’nın güvenliği açısından kilit bir aktördür. Bununla birlikte, AB ile siyasi gerilimler ve özellikle AB’de savunma işbirliği konusunda anlaşmazlıklar, ilişkilerin daha sağlam bir zeminde oturmasını önler.

Her şeyden önce, Doğu Akdeniz, Suriye ve göçmen kriz gibi konular, Türkiye-Eu ilişkilerinin güvenlik boyutunu daha da kritik hale getirirken, Türkiye’nin Avrupa bağımsızlığı stratejik tartışmalarındaki rolü giderek daha önemli hale geliyor. Trump’ın NATO’ya ve Avrupa ülkelerinin savunma için daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiği konusundaki şüpheli tutumu, Türkiye’nin AB ile güvenlik işbirliğini nasıl değiştireceği sorusunu da sürdürüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir