‘İran’da Evin Cezaevi’nde kadın mahkumların neler yaşadığını tahmin bile edemiyorum’
Petra Zivic | BBC Dünya Servisi

Kaynak, Getty Images
İran’ın başkenti Tahran’daki Evin Cezaevi’nde Cumartesi günü çıkan yangında minimum sekiz mahkum yaşamını yitirdi ve onlarca şahıs yaralandı.
Yangının nedenini bilinmiyor. Ülkedeki genel huzursuzlukla bağlantısı olup olmadığı da hemen hemen aydınlatılamadı.
Pek oldukca protestocu acımasız sorgu teknikleriyle malum Evin Cezaevi’nde tutuluyordu.
BBC Farsça Servisi’ne cezaevinde siyasal mahkum bulunduğunu söyleyen bir şahıs, Cumartesi günü yaşananlarla ilgili olarak “200’den fazla tabanca sesi duyduk” dedi.
Sosyal medyada dumanların görüldüğü, sürekli tabanca ateşinin ve patlamaların duyulduğu bir görüntü paylaşıldı.
Cezaevinde 200’den fazla gün kalan eski tutuklu Ana Diamond, yangının sebebiyle ilgili endişeleri bulunduğunu söylüyor.
İran ve İngiltere vatandaşıAna Diamond, Ocak 2016’da silahlı İran Devrim Muhafızları tarafınca minibüse bindirilip hapsedildiğinde yalnız 21 yaşındaydı. Reddettiği casusluk suçuyla itham ediliyordu.

Kaynak, Ana Diamond
Ağustos 2016’da kefaletle özgür bırakılan Daimond, bir muhafız tarafınca dar koridorlardan yürüyerek dışarı çıktı:
“Sonrasında ansızın bir kapı açıldı ve Tahran’daydım. Beni şehrin tam ortasına götürmüş olan şey tek bir kapıdan ibaretti.”
Cezaevi aslına bakarsak başkentin eteklerine inşa edilmişti sadece kent büyüdükçe Tahran’ın kuzeyine dahil oldu.
‘İnsan haklarına aykırı’
Evin Cezaevi, 1972’de Muhammed Rıza Pehlevi zamanında inşa edildi. 300 kişilik kapasitesi 1979’daki devrim sonrası İran İslam Cumhuriyeti döneminde 15 bine çıktı.
1980’lerde Evin’in fena şöhreti duyulmaya başlandı.
Internasyonal Af Örgütü’ne ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne bakılırsa, işkence ve ölüm, idam, asılma, onlarca siyasal tutuklunun kaybedilmesi bu cezaevinde sıkça yaşandı.
Cezaevine; tutulan pek oldukca entelektüel, talebe ve gazeteciden dolayı “Evin Üniversitesi” denildi.
Cezaevindeki uygulamalar insan hakları grupları tarafınca eleştiriliyordu ve 2018 senesinde “ciddi insan hakları ihlalleri” sebebiyle ABD hükümeti tarafınca cezaevi kara listeye alınmıştı.
Uluslararası Af Örgütü geçen yıl cezaevindeki mahkumların uğramış olduğu tacizi ve sertliği gösteren denetleme görüntülerini sızdırmıştı.
Ana Diamond, mahkumiyeti süresince hissettiği soğuğu asla unutmayacağını söylüyor.
“Şu an ne vakit soğuk bir yerde olsam, kalp atışım yükseliyor ve orayı terk etmem gerekiyor. Zihnim sakin kalsa da bedenim bu hissiyatı sevmiyor.”
Ancak soğuk Evin’de deneyimlediği en fena şey değildi.
Diamond hanım olmasını kullanarak onu aşağılamaya çalıştıklarını konu alıyor.
‘Bekaret testi’
Diamond, bekaret testine zorlandığını söylüyor.
Bilimsel bir temele dayanmayan bu testte bir hekim iki parmağını kadının vajinasına sokuyor ve “kızlık zarı” olarak malum himenin bozulup bozulmadığına bakıyor.

Kaynak, Ana Diamond
Eğer suçlu olduğu kanıtlansaydı, cezasının ölüm bulunduğunu belirten Diamonds, bekaret testinin uzun ve detaylı ruhsal işkencenin bir parçası olduğuna inandığını belirtiyor.
Bunun bir sonraki adımda ne yapabileceklerini göstererek korku yaratmak ve kişiliğini zayıflatmak için bir mekanizma bulunduğunu ekliyor.
Aylarca tek kişilik hücrede tutulan Ana Diamond, sonunda öteki siyasal hanım mahkumlarla beraber kalmış olduğu koğuşa alındı.
Buranın ne kadar kalabalık bulunduğunu hatırlıyor Diamond:
“Şimdi yüzlerce protestocunun gözaltına alındığını ve bir kısmının Evin’e götürüldüğünü düşünüyorsak, sanıyorum pek bir çok yerde uyuyordur.
“Orada hanım mahkumların neler yaşadığını tahmin edemiyorum.”

Kaynak, Getty Images
Cumartesi gecesi ne oldu?
Cumartesi gecesi Evin’deki yangın, haftalardır devam eden Mahsa Amini protestolarının peşinden çıktı. Amini, 22 yaşlarında gözaltındayken komaya girerek yaşamını kaybetmişti.
Protestolara katılan yüzlerce şahıs Evin Cezaevi’ne gönderildi.
BBC Farsça Servisi’ne konuşan, bir mahkum ailesine yakın kaynak, duvarların içinde neler bulunduğunu anlatırken “Cezaevi cenk alanı benzer biçimde” dedi.
Ancak cezaevinde yaşananlarla ilgili tutarsız haberler var.
Adli olarak yangının hapishanenin atölyesinde, mahkumlar arasındaki bir kavganın peşinden çıkmış olduğu açıklandı. Devlet medyasına göreyse bu hazırlanmış bir kaçış planıydı.

Kaynak, Getty Images
BBC Farsça Servisi’ne konuşan bir mahkum ise resmi açıklamaları reddetti ve bazı mahkumların, hücre arkadaşlarının başka bir cezaevine geçirme edilmesini protesto etmsinin peşinden gerginliğin arttığını söylemiş oldu.
Diğer koğuşlardan mahkumlar kavgayı ve ateş seslerini duyunca ana avluya saldırdı. Burada gardiyanların göz yaşartıcı gazla karşılık verdiğini ekledi.
Mahkuma bakılırsa kısa sürede bu durum öteki koğuşları da tesiri altına aldı.
“Mahkumlar kapılara koştu ve onları yıktı. Muhafızlar hücum etti ve bizlere her yerden göz yaşartıcı gaz attılar. Çoğumuz kötüleştik.”
BBC Farsça Servisi’nden Farnoosh Amirshahi’nin katkısıyla hazırlandı.
Yoruma kapalı.