İsveçli bilim insanları, insan beyin dokusundan yapılan dünyanın ilk canlı bilgisayarını üretti.
Laboratuvar ortamında yetiştirilen 16 grup beyin hücresinden oluşan hücreler, birbirleri arasında bilgi iletişimini sağlar.
Geleneksel bir bilgisayar çipi gibi çalışan yeni bilgisayar, nöronlar aracılığıyla sinyal gönderen ve alan devreler gibi davranıyor.
Ancak yeni teknolojiyi özel kılan şey, daha az enerji kullanmasıdır çünkü canlı nöronlar, mevcut dijital işlemcilerden milyonlarca kat daha az enerji kullanır.
Bilim insanları, beynimizin 10 ile 20 watt arasında enerji tüketmesini gerektiren görevlerin, günümüz bilgisayarlarında 21 megavat enerji tükettiğini ortaya çıkardı. Bu da onların insan beyninden bin kat daha fazla enerji tükettiklerini kanıtlıyor.
Dopamin ile eğitim
Yaklaşık 0,5 mm çapında ve 10 bin canlı nörondan oluşan mini beyinler, dopamin dozlarıyla eğitiliyor. Görevleri doğru bir şekilde yerine getirdiklerinde ödül olarak bir miktar kimyasal alırlar.
Bilim adamları dopamin salınımını taklit etmek için belirli bölgeleri ışığa maruz bırakarak uyarıyorlar. Organoidler sekiz elektrotla çevrelenmiştir ve aktiviteyi ölçebilmektedir.
Teknoloji için dönüm noktası
Bu buluş, biyoloji ve teknoloji arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak bilgisayar bilimi ve sinir biliminde yeni olasılıkların önünü açıyor.
Pek çok etik husus mevcut olsa da, yaşayan bilgisayar teknoloji alanında önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Neyin mümkün olduğuna dair algımıza meydan okuyan bu teknoloji, yapay zekanın geleceği ve insanlığın teknolojiyle ilişkisi hakkında derin soruları gündeme getiriyor.