HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç’tan İYİ Parti’ye ‘bakanlık’ ve adaylık tepkisi: ‘Biz Meclis’teyiz diye, Meclis’ten çekilecek misiniz?’

Ayşe Sayın

BBC Türkçe, Ankara

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç “HDP’ye bakanlık verilmesi” tartışması üstünden, başta Genel Başkan Meral Akşener olmak suretiyle İYİ Parti’den meydana getirilen “HDP’nin olduğu yerde biz olmayız” açıklamalarına tepki gösterdi.

HDP’nin 6’lı masadan bakanlık talebi, beklentisi olmadığını belirten Oluç,  “Biz Meclis’teyiz, siz Meclis’ten çekilecek misiniz o vakit biz Meclis’teyiz diye? Bizlere  6- 7 milyon insan oy veriyor.Bu insanları  memleketin dışına mı atacaksınız?” dedi.

HDP Grup Başkanvekili Oluç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel  Tekin’in, muhalefetin seçimi kazanması halinde, HDP’ye  bakanlık verilebileceğine ilişkin açıklaması üstüne süregelen münakaşaya ilişkin sual üstüne Oluç, partisinin bu şekilde bir talebi ve gündemi olmadığını belirtti:

“Konjonktürel açıdan baktığımızda,  bizim  6’lı masadan herhangi bir  bakanlık talebimiz,  görüşmemiz,  konuşmamız, beklentimiz  olmadı. Doğrusu 6’lı masadan ne bu şekilde bir talepte bulunduk, ne de bulunmayı düşünüyoruz. Bu bizim dışımızda başlamış bir münakaşa, Gürsel Tekin’in kendi görüşlerini acıklamasıyla. Ve bizim içinde olduğumuz bir münakaşa olarak devam etmemiş vaziyette. Bu konjonktürde bu şekilde bir talepte bulunmamışız. Oldukça net.”

HDP’nin 6’lı masada olamayacağını ortalama 1 yıl ilkin, 27 Eylül 2021 tarihindeki tutum belgesiyle ortaya koyduklarını ve bu tutumlarının sürdüğünü belirten Oluç, o nedenle “HDP’nin olduğu masada biz olmayız” ifadelerinin son aşama “şundan” bir yaklaşım bulunduğunu söylemiş oldu.

HDP’nin anayasal çerçevede kurulmuş bir parti bulunduğunu ve 10 senedir, cumhurbaşkanlığı, referandumlar dahil tüm seçimlere kendi adaylarıyla katılmış bir parti olduğuna işaret eden Oluç, partisine karşı kullanılan ayrımcı ifadeleri reddettiklerini belirtti.

Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olarak, hem yerelde, hem de genel anlamda iktidara gelme, iktidar ortağı olma hedeflerinin, “meşru” bir hak bulunduğunu kaydeden Oluç, “Hiçkimse bu hakkı tartışamaz. Hiçbir siyasal partinin yöneticisinin haddi değildir bunu tartışmak. Doğrusu Ak Parti, İYİ Parti ne kadar meşruysa, HDP de o denli meşrudur” diye konuştu.

HDP’nin halkın oylarıyla Meclis’te temsil edildiğine dikkat çeken Oluç,  “HDP’nin olduğu yerde ben olmam, benim olduğum yerde HDP olmaz” yaklaşımının doğru olmadığını ve her insanın dikkatli  “sözlerini ölçüp biçerek” söylemesi icap ettiğini beyan etti:

“Eğer demokratik politika mevzusunda ilkelere sahipse siyasal partiler, o vakit bu ilkelere uygun davranmalılar. Meclis’e bizi leylekler getirmedi, ya da kimse bizi cami avlusunda bulup getirmedi. Biz savaşım ettik halkın oylarıyla Meclis’e geldik. Kimi vakit danışma kurulu toplantısında grup başkanvekili olarak öteki partilerin grup başkanvekilleri ile beraber imza atıyoruz yada kanun tekliflerine ortak imza atıyoruz.  ‘ HDP’nin olduğu yerde ben olmam, benim olduğum yerde HDP olmaz’ filan… Bu sözleri birazcık sakin, olgunlukla düşünerek söylemek lazım. Biz Meclis’teyiz, siz Meclis’ten çekilecek misiniz o vakit biz Meclis’teyiz diye. Bizlere 6- 7 milyon insan oy veriyor. Ne yapacaksınız bu insanları, memleketin dışına mı atacaksınız?”

Bu tartışmaların, muhalefetle “ortak cumhurbaşkanı adayının görüşme edilebileceği” yönündeki kararını iyi mi etkileyeceğine ilişkin sual üstüne Oluç,  şu anda bu tutumlarında bir değişim olmamakla beraber, HDP’nin kendi adayını çıkarma seçeneğinin daima masada bulunduğunu söylemiş oldu:

 “Aynı noktadayız, biz 1 yıl ilkin her neyse bugün de aynı noktadayız. Değişim olsaydı aslına bakarsanız biz, eşbaşkanlarımız çıkar söylerdik. Pozisonumuz aynı, sürdürüyoruz. Bu meydana getirilen son günlerdeki konjontürel tartışmalarız kastediyorum,  bizim  görüşme mevzusundaki ve temel pozisyonumuzu değiştirmez. (…) Doğal ki, kendi adayını çıkarması da HDP’nin  masasının üzerindedir. Daha ilkin de söylediğimiz bir şey, yeni söylemedik. Durumu değerlendiriyoruz, konuşacağız tartışacağız. Ve gereksinim olacağı kanaatine varırsa kurullarımız kendi adayımızı da çıkartırız. Fakat, öteki partilerin bizlere söyledikleri ile siyaset yapmayız.”

Bazı  karşıcılık partilerinin cumhurbaşkanlığı seçimi için,  “HDP kendi adayını çıkarsın da, biz rahat edelim” diye kendilerine akıl vermeye çalıştığını korumak için çaba sarfeden Oluç, şu görüşleri dile getirdi:

“HDP,  kendi adayını çıkarsın da biz rahat edelim, diyenlere şunu söyleyeyim:Seçim ikinci tura kalırsa ki- kalır bu durumda-  ne yapacaklarını kara kara düşünmeye başlarlar. Şundan dolayı ikinci turda HDP oyuna gereksinim duyulacağı için kapılar aşındırılmaya adım atar. O yüzden diyorum ki, hepimiz etmiş olduğu lafın sorumluluğunu, önünü arkasını  düşünsün, iyi hesap etsin. Öyleki gündelik öfkelerle bu kadar ciddi seçime giderken sorumsuzca sözler etmesin. Son olarak cumhurbaşkanlığı seçimindeki  hırslardan dolayı ne hale geldiğimizi görüyoruz değil mi? İsim vermek istemiyorum fakat karşıcılık içinde iktidarın ikbal avcılığına soyunmuş olan kişiler bulunduğunu biliyoruz.”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı halinde tutumlarının ne olacağına ilişkin sual üstüne de Oluç, partisinin yetkili kurullarında değerlendirilmeyen bir mevzuyla ilgili görüş bildirmeyeceğini beyan etti. Oluç, “ Kemal Kılıçdaroğlu, oldukça saygıdeğer bir kişiliktir. Fakat bir şey demem doğru olmaz. Evvelinde bunu tartışarak 6’lı masaya da bir yol haritası çizmeyiz” diye konuştu.

Oluç, bir sual üstüne de HDP’nin de parlamento seçimleri için 6 siyasal partiyle, “Emek ve Özgürlük İttifakı” adı altında ortaklık sonucu aldığını anımsattı.

Oluç, “Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, ortaklık ilkelerinin yer alacağı deklarasyonu ise 24 Eylül’de İstanbul’da kamuoyuna açıklayacağını söylemiş oldu.