Çin Komünist Parti Kongresi: Ne bekleniyor, neden önemli?

İktidardaki Çin Komünist Partisi’nin 16 Ekim’de yapılacak kongresinde Devlet Başkanı Şi Jinping’in üçüncü dönem için tekrardan başkanlığa getirilmesi öngörülüyor. Bu durumda beş yıl daha devlet başkanlığı meydana getirecek olan Şi’nin Mao Zedong döneminden bu yana en kuvvetli Çinli önder olduğu düşünülüyor. Peki kongreden ne umut ediliyor ve niçin mühim?
2018 senesinde Çin Ulusal Halk Kongresi, devlet başkanlarının görevlerini her biri beş yıl olmak suretiyle iki dönemle sınırlayan anayasal düzenlemeyi kaldırmayı onaylamıştı. Böylece Şi’nin üçüncü bir dönem seçilmesinin önü açıldı.
69 yaşındaki Şi’nin yaşamının geri kalanı süresince iktidarda kalma olasılığı yüksek.
Şi Jinping, halihazırda üç değişik pozisyonda vazife yapıyor.
- Genel Yazman olarak Çin Komünist Partisi’nin başkanı
- Başkan olarak Çin hükümetinin lideri
- Çin Merkez Askeri Komisyonu Başkanı olarak da ülkenin silahlı kuvvetlerinin komutanı
Şi, hem de ‘Üstün’ yada ‘Yüce’ önder olarak tanımlanıyor.
Şi’nin beş yılda bir meydana getirilen parti kongresinde Parti Genel Sekreteri ve Merkez Askeri Komisyon Başkanı ünvanlarını, 2023 baharında yapılacak senelik Ulusal Halk Kongresi’nde de başkanlık rolünü koruması umut ediliyor.

Kongrede ne olacak?
Kongre kapsamında ortalama 2300 kişinin Tiananmen Meydanı’ndaki Büyük Halk Salonu’nda yedi gün süresince toplanması umut ediliyor.
200 şahıs, partinin Merkez Komitesi’ne çağrı edilecek, 170 şahıs yedek üye olarak seçilecek.
Merkezi Komitesi, partinin Politbürosu’na 25 üye seçecek.
Politbüro ise Politbüro Sürekli Komitesi’ni belirleyecek.
Politbüro Sürekli Komitesi üyeleri ülkenin en seçkin insanları.
Parti’nin Genel Sekreteri Şi Jinping dahil halihazırda 7 üye bulunuyor ve hepsi adam.
Merkez Komistesi üyelerinin ek olarak kongrenin bitiminden sonrasında tekrardan bir araya gelmesi umut ediliyor.
Neden mühim?
Şi, eğer seçilirse dünyanın en büyük ikinci ekonomisini ve en büyük askeri güçlerinden bir tanesini yönetmeye devam edecek.
Bazı analistler, Şi’nin üçüncü döneminde ülkeyi daha otoriter bir hale getirmesini öngörüyor.
Londra Üniversitesi’nin Doğu ve Afrika Emek harcamaları Okulu’ndan (SOAS) Profesör Steve Tsang, “Şi yönetiminde Çin, totaliter bir yöne doğru hareket ediyor. Mao yönetimindeki Çin totaliter bir yönetimdi. Hemen hemen o noktaya gelmedik fakat kesinlikle o yönde ilerliyoruz” diyor.

Tsang, kongrede alınan kararların anayasal değişikliklere yol açacağını ve “Şi Jinping düşüncesinin” parti tarafınca daha da benimseneceğini düşünüyor.
Şi’nin toplumcu yönetime getirmiş olduğu yoruma “Şi Jinping düşüncesi” deniyor.
Analistler, Şi’nin hususi şirketlere şüpehli bir halde yaklaşmasını ve iddialı milliyetçi bir tutum sergilemesini buna örnek olarak gösteriyor.
Şi yönetiminde hükümet yetkilileri, çeşitli sektörlerde çalışan kuvvetli firmalar üstünde baskı kuruyor.
Kongrede belirlenecek yeni liderler, önümüzdeki dönemde ülkenin politikalarını kararlaştıracak.
Çin’in bundan sonraki ekonomik, siyasal, diplomatik ve çevre mevzularındaki hedefleri ve tutumu dünyada birçok ülke tarafınca yakından takip edilecek.

Çin’in ekonomik zorlukları
Çin’in ekonomisi senelerce büyüdü.
Ancak Covid-19, yükselen küresel fiyatlar ve ülkedeki konut krizi yüzünden son dönemde zorda.
Ukrayna savaşının peşinden küresel durgunluk endişeleri Çin’i de etkiliyor.
Önceki devlet başkanları Jinang Zameen ve Hu Jintao’ya kıyasla Şi’nin yönetiminde ekonomik büyümenin yavaşladığı gözlemleniyor.
Bazı analistler komünist hükümetin meşruiyetinin koruması için istihdam ve yüksek gelir sağlaması icap ettiğini öne sürüyor.
Önümüzdeki beş yıl içinde ekonominin gerilemeye devam etmesi Şi’nin yönetimini negatif etkileyebilir.
16 Ekim’de Merkez Bankası Başkanı dahil birçok devlet görevinde değişim yapılması öngörülüyor.

Sıfır Covid politikası
Şi, Çin’de uygulanan sıfır Covid politikasının öncülerinden bir tanesi.
Dünyanın büyük bir kısmında normalleşme süreçleri devam ederken Çin yetkilileri ülkenin çeşitli bölgelerinde virüsün yayılmasını engellemek için kapsamlı kapanma ve toplu kontrol kuralları uyguluyor
Geçtiğimiz haftalarda Şenzen ve Çengdu dahil ortalama 70 şehirde tam yada kısmi kapanma uygulandı. On milyonlarca kişinin ve oldukça sayıda işletmenin bu kurallardan negatif etkilendiği belirtiliyor.
Şi, Covid politikalasına “karşı çıkan, kuşku duyan yada reddeden her türlü söz ve eyleme karşı emin bir halde savaşım edeceğini” söylüyor.
Uzmanlar kongre öncesinde virüsün yayılmasının başkanın imajını zedeleyebileceğini belirtiyor.
Bazıları hükümetin kongrede zafer duyuru edeceğini ve sıfır Covid uygulamasını sonlandıracağını düşünüyor.
Diğer taraftan Çin’in insanların yaşamını ekonomiden daha oldukça önemsediğini söyleyerek hükümetin herhangi bir değişim yapmadan devam edeceğini düşünenler de var.
Tayvan ve Batı
Şi hem de Batı’ya karşı, bilhassa Tayvan mevzusunda sert bir tutum almayı tercih etti.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı’nın Ağustos ayında Tayvan’a yapmış olduğu ziyaretin sonucu olarak Çin bölgede askeri tatbikat yapmayı seçti.
Çin hükümeti, Tayvan’ı “tekrardan kendi topraklarının parçası olacak ayrılıkçı bir bölge” olarak görüyor.
Tayvan halkı ise kendi para birimi, pasaportu, silahlı kuvvetleri, anayasası ve seçilmiş cumhurbaşkanı olan bölgenin bağımsız bir millet olarak görülmesi icap ettiğini düşünüyor.
Şi, Tayvan ile “tekrardan birleşmenin” 2049 yılına kadar “gerçekleştirilmesi icap ettiğini” söylüyor.
2049, Çin Halk Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılı.
Güvenlik uzmanları Çin’in Tayvan’ı işgal etmesinin ABD’nin Pasifik bölgesindeki hakimiyetini tamamen yok edeceğini söylüyor.
Tayvan, Batı için stratejik olarak oldukça mühim bir konumda ve “birinci ada zincirinde” bulunuyor.
Birinci Ada Zinciri, uzun senelerdir ABD müttefiki olan ülkelerden oluşuyor.

Yoruma kapalı.