Bıçaklı saldırıya uğrayan yazar Salman Rüşdi bir gözünü kaybetti

Ağustos ayında New York’ta bıçaklı saldırıya uğrayan yazar Salman Rüşdi’nin bir gözündeki görme yetisini kaybettiğini ve bir elini de kullanamadığı bildirildi.

Yazarın menajeri Andrew Wylie, İspanyol El Pais gazetesine yapmış olduğu açıklamada Rüşdi’nin 15’ten daha çok kez göğsünden bıçaklandığını söylemiş oldu ve “Ölümcül bir saldırıydı” dedi.

Wylie, Rüşdi’nin şu anda nerede bulunduğunu söyleyemeyeceklerini belirtti.

Değindiği “Şeytan Ayetleri” romanı sebebiyle, elli yıllı aşkın edebiyat kariyeri süresince ölüm tehditleri alan Rüşdi, 12 Ağustos’ta New York’ta katılmış olduğu bir program esnasında sahnedeyken bıçaklı saldırıya uğradı.

Saldırıyı gerçekleştiren 24 yaşındaki ABD doğumlu Hadi Matar, hakkında adam öldürmeye girişim suçlamalarını reddetti.

İspanyol gazeteye verdiği röportajda Wylie, “Bir gözünü yitirdi. Boynunda oldukça ciddi üç yara vardı. Bir eli, dirseğindeki sinirlerinin kesilmiş olması sebebiyle asla hareket edemiyor” dedi.

Wylie, Rüşdi’nin hastanede tedavi altında olup olmadığı yönündeki soruya, “Nerede olduğuyla ilgili herhangi bir data veremiyorum. Fakat Rüşdi hayatta. Daha mühim olan şey bu” yanıtını verdi.

Sürrealist ve post-modern bir roman olan “Şeytan Ayetleri”, bazı Müslümanlar içinde “dine küfreden bir kitap olması” suçlamasıyla karşılanmıştı.

Hindistan doğumlu İngiliz yazar, 1981 senesinde Booker Ödülü de almış olduğu Geceyarısı Evlatları romanıyla ünlendi. Kitap yalnızca İngiltere’de bir milyonun üstünde sattı.

Yazar hemen sonra 1993’te Booker of Bookers ve 2008’de Best of Booker ödüllerini aldı.

Rüşdi’nin sürrealist, post-modern romanı Şeytan Ayetleri kitabı 1988’de basılır basılmaz büyük bir hiddet doğurdu, yasaklanma çağrıları yapılmış oldu.

İran lideri Ayetullah Humeyni, yazar hakkında ölüm fetvası çıkarttı ve “Rüşdi’nin başına” 3 milyon dolar ödül koydu. Bu durum kitabı başka bir boyuta, diplomatik krizlere taşıdı.

Dünya genelinde, çevirmenler ve gösterilerde ölenler dahil 59 şahıs bu mevzuyla bağlantılı olarak yaşamını yitirdi.

Rüşdi pek oldukca Müslüman tarafınca “kafir” duyuru edilirken bazı kesimler tarafınca da ifade özgürlüğünün temsilcisi oldu.

İran hükümeti o zamandan beri Humeyni’nin kararnamesinden uzaklaşsa da Rüşdi karşıtlığı devam ediyor.