Bayraktar kardeşler: Para en önemli şey değil, biz bunu Ukrayna için yapıyoruz
Dzhafer Umerov ve Tatiana Yanutsevich | BBC Rusça Servisi

Bayraktar İHA’ları bir nevi Ukrayna’nın Rusya’nın işgaline direnişinin sembolü haline geldi ve bir taraftan da Bayraktar kelimesi dünyanın dört bir yanında günlük hayata girmiş oldu. İHA’ları üreten firmanın yöneticileri Haluk ve Selçuk Bayraktar oldukça nadiren röportaj veriyor fakat BBC’den Dzhafer Umerov ve Tatiana Yanutsevich’le görüşmeyi kabul ettiler.
Bayraktar kardeşlerle İstanbul’un uzak bir mahallesindeki ofislerinde buluştuk. Bina ve çevresi dünya genelinde savaşların karakterini değiştiren askeri amaçlı dronelar icra eden bir şirketten oldukça bir Batı üniversitesinin kampüsünü çağrıştırıyor.
Personel girişinde, Osmanlı İmparatorluğu ve dini eğitim içerikli parasız kitaplar var. Azca sayıda ofis ve geniş bir açık iç mekan görülüyor. Çalışanların yaş averajı Bayraktar kardeşlere nazaran 29-30.
Yukarıda sırayla üç kardeşe ilişkin üç ofis var. Daha büyük olan iki kardeş ile konuşacağımız mevzusunda öncesinden mutabık kaldık. Firmanın basın bürosuna nazaran en küçükleri Ahmet Bayraktar kamuoyu önüne çıkmıyor ve İHA işiyle ilgisi yok.
Fakat ofisinin açık kapısından içeri bakınca sigara dumanının gerisinden duvarda bir Türk bayrağı ve Osmanlı hanedan arması görülebiliyor.
Odalar kardeşlerin yaşlarına nazaran sıralanmış kim bilir tutucu Türkiye’de aile hiyerarşisine verilen önemi vurguluyor.

İlk oda en büyükleri ve firmanın CEO’su Haluk Bayraktar’a ilişkin. Işıl ışıl aydınlık odanın duvarında kehribardan yapılmış, geleneksel bir ahşap Ukrayna evi resmi var.
Sehpanın üstünde Bayraktar TB2 model bir İHA’nın yumuşak oyuncağı duruyor. Üstünde Ukrayna’nın ulusal sembolü üç dişli mızrak var.
İlk yapmış olduğu şeylerden biri “hizmetleri” için 2020 senesinde Kiev’de bizzat Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy tarafınca kendisine verilen devlet ödülü madalyayı göstermek oldu.
Mülakatımızda Haluk Bayraktar sık sık geçen yıl yaşamını yitiren babası Özdemir Bayraktar’dan bahsetti. Babalarının adı Baykar şirketinin Teknoloji lideri (CTO) ve Bayraktar İHA’larının ‘mimarı’ Selçuk Bayraktar ile görüşmemizde de gündeme geldi.
Erdoğan’ın damadı olmak

Kaynak, Getty Images
Haluk, havacılık sevgisini kendisine amatör bir pilot olan babasının aşıladığını söylüyor.
Özdemir Bayraktar, şirketi 1984’de otomobil yedek parçaları yapım etmek amacıyla kurmuştu. İmalat sektöründeki faaliyetinin yanında politikada da aktifti ve işte şu anda ülkenin cumhurbaşkanı olan kişiyle de bu yolla tanışıyor.
Her ikisi de 1998 senesinde kapatılan islamcı Refah Partisi’nin üyesiydiler.
O sırada yetkililer partinin Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanı Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün, cumhuriyeti üstünde kurduğu laik değerleri ihlal ettiğine kanaat getirmişlerdi. Bunun sonucu olarak parti, bu kez Hakkaniyet ve Kalkınma Partisi olarak tekrardan kuruldu ve bugün Türkiye’yi yönetiyor.
2016 senesinde, Selçuk Bayraktar’ın, Erdoğan’ın kızı Sümeyye ile evlenmesiyle, görüşleri itibarıyla birbirine oldukça yakın olan iki politikacı daha da yakınlaştı.
Bu birlikteliğin firmanın başarısının temelinde yattığını söyleyerek eleştirenler oldukça oldu. Fakat Selçuk Bayraktar bunu kabul etmiyor.
“2000’lerde drone üretmeye başladık ve bu kesinlikle babamın, ağabeyimin, annemin ve benim hayatımızı verdiğimiz bir işti” diyen Selçuk Bayraktar, 2016’daki düğün esnasında Mini ve TB1 tipi droneların aslına bakarsanız geliştirildiğine işaret ediyor.
Yapmış olduğu evliliğin siyasal eleştirilere yol açtığını fakat onun haricinde hayatında bir şeyin değişmediğini söylüyor.
Kardeşler, Bayraktar ailesinin devamlı imalatla ilgili bulunduğunu ve kendilerinin de çocukluklarında fabrikada işlere yardım ettiklerini, bir taraftan okul ödevlerini yaparken bir taraftan da makinaların programlanmasında çalıştıklarını anlatıyorlar.
O sırada Selçuk Bayraktar İstanbul’un en prestijli liselerinden Robert Kolej’e gidiyor.

Kaynak, Getty Images
İki kardeş de yüksek öğrenimlerini Türkiye ve ABD’de sürdürüyorlar. Selçuk eğitimini dronelar üstüne yapıyor.
Ondan sonra “ülkenin teknolojik potansiyelini geliştirmek” amacıyla ülkeye dönüyorlar ve babalarının kurduğu Baykar şirketinde çalışmaya başlıyorlar.
‘Havacılıkta bayraktarlık’ ve ‘eşit haklar dünyası’
Bayraktar kardeşler ilkin oldukça minik bir mühendis ekibiyle dronelar yaptıklarını ve kendi paralarını da şirkete yatırdıklarını anlatıyorlar.
Başarılarının sırlarından birinin, sık sık savaşlara katılmış askerlerle söyleşi etmek bulunduğunu, böylece droneları askeri ihtiyaçlara nazaran tekrardan düzenleyebildiklerini söylüyorlar.
İHA’lara soyadlarını verdiklerini zira Bayraktar kelimesinin Türkçe’de öncü anlamına geldiğini ve yapım ettikleri araçlara mükemmelen uygun düştüğünü de ekliyorlar.
Selçuk Bayraktar “Paradigmaların değişmiş olduğu bir havacılık dünyasının bayraktarları olmayı istedik” diyor.
Ayrıca Haluk Bayraktar da Bayraktar’ın “daha adil ve eşit bir dünyanın” yaratılmasında rol oynaması umudundan bahsediyor.
Bu aşamada mevzu ister istemez Bayraktar TB2 dronelarının Ukrayna ordusu tarafınca Rusya’ya karşı kullanıldığı Ukrayna’daki muharebeye geliyor.
Bu İHA’ların Rus zırhlı araçlarını imha etmiş olduğu video görüntüleri tüm dünyada droneları gündeme getirmişti.
Ukraynalılar için Türk droneları Rus saldırganlığına karşı direnişin bir sembolü.
Onlara şarkılar yazıyor, çocuklarına sevdikleri evcil hayvanlarına Bayraktar’ın adını veriyorlar ve Bayraktar adı giderek hem Ukrayna’da hem de dünyanın çeşitli yerlerindeki Ukraynalılar içinde popüler kültürün bir parçası olmaya başlıyor.

Kardeşler Ukrayna’yı açıkça destekliyor. Daha ilkin bu ülkeye İHA bağışladılar ve sığınmacılar için maddi yardım yaptılar.
Bayraktar’ın Ukraynalılar için bir özgürlük simgesi haline gelmesinin iyi mi hissettirdiğini sorduğumuzda ise Haluk, geliştirdikleri değişen teknolojinin Ukrayna’nın bağımsızlık mücadelesine destek olmasından gurur duyduğunu söylüyor.
Haluk Ukrayna’nın özgür bir dünya için savaştığını belirtirken Selçuk ise Rus işgalini “haksız ve yasa dışı” olarak vasıflandırıyor, Ukraynalıların onurlu bir halk bulunduğunu ekliyor.
Bayraktar Kardeşler Ukrayna’yı iyi mi destekliyor?
Bayraktar ve Ukrayna arasındaki ortaklık bu yılki Rus işgalinden daha eskiye gidiyor.
Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi ve Donetsk ile Luhansk’taki isyancıları desteklemesi üstüne Kiev, kendini korumak için çaba sarfetmek için yeni yollar aramaya başlamıştı.

Kaynak, Getty Images
Haluk Ukrayna’nın o dönemde Ukrayna’nın drone almak için pek oldukça ülkeyle görüştüğünü fakat yalnızca Türkiye’nin bu tarz şeyleri satmayı kabul ettiğini söylüyor:
“Bayraktar sistemleri Ukrayna’da 2018’den beri kullanılıyor.
“Bununla eş zamanlı olarak Ukrayna ile müdafa sektöründe pek oldukça antak kalma yapılmış oldu ve bunlar değişik teknolojik alanlardaki işbirliğimizi geliştirecek.”
Firmanın Ukrayna askerlerine Bayraktar TB2’leri uçurmak için eğitim verdiğini, bu eğitimlerden birinde dost oldukları bir askerin Rus saldırısında yaralandıktan sonrasında yaşamını kaybettiğini, şirket temsilcilerinin cenaze törenine katıldığını ve iki kardeş olarak bu askerin ailesine destek olmak istediklerini de ekliyor:
“Harp başladığında 10 kamyon insani yardım göndermiştik.
“Ukrayna ile yakın ilişkilerimiz var.
“Ukraynalıların acısını paylaşıyor, topraklarını korumak için çaba sarfetmek için verdikleri kahramanca mücadeleye de saygı duyuyoruz.”
Bunlar kulağa güzel gelse de Ukrayna’nın İHA sattıkları ülkelerden yalnız biri bulunduğunu hatırlatarak Bayraktar’ın bu söylemlerini eleştirenler de var.
Bunu sorduğumuzda ise ilişkilerinin ticari bir boyutu olduğu gerçeğini kabul ediyor fakat savaşın başından beri Ukrayna’ya büyük emek harcadıklarını söylüyor:
“Bizim için başından beri öncelik, iki tarafın da kuvvetli bir ilişki kurması ve iki tarafın da çıkarına olacak bir ortaklık geliştirmesi.”
Savaşın peşinden Bayraktar İHA’larına olan ilginin ve satışlarının arttığını belirtiyor.
Bu cenk öncesinde Bayraktarlar Dağlık Karabağ’da Azerbaycan tarafınca Ermenistan’a karşı başarıyla kullanılmıştı.
Suriye ve Libya’da da, çoğu zaman Rusya’nın desteklediği taraflara karşı kullanılmışlardı.
‘En mühim şey para değil’
Rusya’nın buna iyi mi tepki verdiğini soruyoruz.
“Teknoloji geliştiren bir şirketiz. Hedeflerimiz var” diyor ve ekliyor:
“Ülkemizin gelişmesine katkı verirken stratejik ortaklarımızı da desteklemeye çalışıyoruz.
“Teknolojimizi kullanmaları için başkalarına da veriyoruz.”
İHA’ların ne süre, nerede kullanılacağına karar verenin Ukrayna ordusu bulunduğunu belirten Haluk, “Bizim sistemlerimiz Rus hava müdafa sistemlerini ve zırhlılarını yok etmiş olduğu için Rus medyasında bizi karalayan pek oldukça yazı çıkıyor. Fakat sonucunda biz teknoloji elde eden bir şirketiz” diyor.
“Moskova size büyük paralar teklif ederse onlara da Bayraktar satar mısınız?” diye soruyoruz.

“Bizim işimizin temeli hiçbir süre para ve maddiyat olmadı” diyor ve ekliyor:
“Ukrayna ile dostluk ve işbirliğimiz eskiye gidiyor.
“Gerçek şu ki Moskova bizlere ne kadar para teklif ederse etsin onlara satış yapmayız.
“Şu anda tüm desteğimiz Ukrayna’ya zira haksız, saldırgan ve savunulamaz bir saldırıyla karşı karşıyalar.
“Bizim Ukrayna ile işbirliğimize hiçbir şey gölge düşüremez, ne kadar para teklif ederlerse etsinler.
“Bizim pozisyonumuz net.”
Söyleşimizin olduğu gün Putin’in Erdoğan’a, Türkiye’den İHA satın almak istediğini söylediğine dair haberler basında yer almıştı.
Firmanın basın birimi, Haluk Bayraktar’a söyleşide ‘Putin’ dememe, onun yerine Rusya’dan bahsetme tavsiyesi verdi.
Selçuk Bayraktar ise bunun devletin karar vereceği bir mevzu bulunduğunu söyleyerek yorum yapmaktan kaçındı.
Fakat Haluk Bayraktar’ın söyledikleri, en azından Ukrayna’nın işgali sürerken Rusya ile ortaklık olamayacağını net bir halde ortaya koyuyor.
Hangi ülkelere satış yapılacağına iyi mi karar verdiklerini sorduğumuzda ise Haluk Bayraktar, devletle ortak karar verdiklerini söylüyor.
Fakat son sonucu Ankara alıyor benzer biçimde gözüküyor. Buna jeopolitik çıkarlarına nazaran karar veriyor.
Moskova’nın İran yapımı Tanık 129 modeline ilgi duyduğu da biliniyor.
Selçuk Bayraktar, bu modelin teknik özelliklerini bilmediğini söylerken Bayraktar’ın sınıfının en iyisi bulunduğunu vurguluyor:
“Kendisini harpte böylesine kanıtlamış başka bir İHA yok.”
Bayraktarların savaştaki görevi: Uzmanlar ne diyor?
Pavel Aksyonov, BBC Rusça Müdafa Muhabiri:
Piyasada yüksek taktik ve teknik özellikleri olan pek oldukça rakibi bulunsa da Bayraktar TB2, orta menzilli ve uzun ömürlü İHA’lar içinde en popüleri.
Burada Bayraktar’ın geçmişinin başarılarla dolu olmasının tesiri var: Bu model aynı anda birden fazla cephede kullanıldı ve durdurulamadı.
Ukrayna öncesinde Azerbaycan tarafınca Dağlık Karabağ’da, Türkiye tarafınca Şubat 2020’deki Suriye operasyonunda ve Libya’da Halife Hafter’e karşı başarıyla kullanılmıştı.
Ukrayna’dan ilkin kullanıldığı cephelerde etkili bir hava müdafa sistemi yoktu.
Bu İHA’nın yüksek irtifadan yapmış olduğu saldırılar karşı tarafı kesinlikle hazırlıksız yakalıyordu.
Bayraktar’ın kaydettiği hücum videolarında da bu net bir halde görülüyordu.
Fakat Ukrayna’da etken hava müdafa sistemleriyle karşılaştıktan sonrasında, bu İHA’lar havadan karaya saldırılardan daha oldukça, kendi sınıfının geleneksel kullanım alanı olan gözetleme ve hedef tespiti için kullanılmaya başlandı.
Bu vazife daha azca havalı olabilir fakat kesinlikle daha önemsiz değil.
Bu tür İHA’lar cenk uçaklarının yada helikopterlerin yerini alamaz. Bu sebeple taşıma kapasiteleri pilotlu uçaklara nazaran daha düşük, daha yavaş ve savunmasızlar.
Fakat bu İHA’lar yeni bir derslik oluşturdu ve cephelerde yeni taktiklerin geliştirilmesini sağlamış oldu.
Uzun süreler havada kalmış olarak gözlem imkanı vermeleri son aşama mühim.
Bayraktar TB2 bunu yapabilen tek drone değil.
Çin Wing Loong İHA’sını aralarında Mısır, Kazakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de olduğu ülkelere sattı.
Bir diğeri de İsrail’in Heron’u. Bunu kullanan ülkeler içinde Türkiye de var.
Ve son olarak sınıfının en iyisi olarak malum ABD yapımı MQ-9 Reaper da bir öteki model.
Bu, 1990’larda kullanılan efsanevi MQ-1 Predator’ın geliştirilmiş hali.
Bu da demek oluyor ki Bayraktar olağan dışı bir drone değil.
Fakat doğru zamanda doğru yerde olmayı başaran bir drone.
Rob Lee, Kıdemli Araştırmacı, Foreign Policy Research Institute, Washington:
Ukrayna’da Bayraktarlar kullanışlı bir rol oynadı. Fakat cenk uçaklarına kıyasla bu daha oldukça destek bir roldü.
Savaşın ilk haftalarında Rus araçlarına ve Rus hava sistemlerine saldırılar düzenlediler.
Bunun sebebi, Rusların operasyonları birleşik kuvvetler halinde gerçekleştirmeyip savunmada açık vermesiydi.
Sadece Mart ortasından sonrasında Rusya’nın sahada beklendiği şekilde savaşmaya başlamasıyla beraber TB2’lerden Rus araçlarına meydana getirilen hücum videolarının devamı gelmedi.
Bunun tek istisnası Karadeniz’deki Yılan Adası’na çıkartma icra eden Rus gemilerine düzenlenen hücum oldu.
Öte taraftan öteki araçlarla düzenlenecek saldırılar için hedef belirleme görevlerini gerçekleştirdiler.
Mart’tan beri Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde etkili bir rol oynuyor benzer biçimde gözükmüyorlar.
Bunun sebeplerinden biri de Rusya’nın bu bölgede etkili bir hava müdafa sistemi olması ve havalanan TB2’leri düşürmeleri.
Doğrusu ortada karmaşık bir tablo var. Savaşın başlangıcında oldukça mühim bir rol oynadılar. İki hafta süresince Rus konvoylarına saldırılar düzenlediler.
Öte taraftan Dağlık Karabağ’daki kadar, savaşın gidişatını değiştirecek bir rolleri de olmadı.
Aradaki farkın sebebi, Ermenistan’ın buna karşı koyabilecek bir hava müdafa sistemi olmamasıydı.
Ukrayna’nın karşısında son aşama kuvvetli hava müdafa sistemlerine haiz bir ülke var.
Şartlardaki yada coğrafyadaki farklılıklardan dolayı bir harpte mühim olan bir şey başka bir harpte aynı önemde olmayabilir.
Fakat TB2 de değişik roller oynayabilecek bir vasıta.
Üstündeki kamera uzak mesafeleri görmeyi mümkün kılıyor.
Dağlık Karabağ’da TB2’lerin Ermenistan tankları üstünde uçtuğunu ve peşinden hücum düzenlediğini görmüştük.
Ukrayna’da ise Mart’tan bu yana bu tarz bir olay görmedik.
Bazı koşullarda, bilhassa karşı tarafta etkili bir hava müdafa sistemi yoksa, sınıfındaki öteki İHA’lardan daha ucuz olan TB2’leri kullanmak zekice bir hamle olabilir.
TB2 etkili bir tabanca. Fakat her şeyi değiştirebilecek olağanüstü bir tabanca da değil.
Yoruma kapalı.