Avrupa İstatistik Ofisi, TÜİK’in çalışmalarını nasıl değerlendiriyor?
- Mahmut Hamsici
- BBC Türkçe

Kaynak, Eurostat
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son dönemde yayımladığı veriler, bilhassa de enflasyon endeksleri, kamuoyunda münakaşa yaratıyor.
Kurum ek olarak, yönetim kademesinde sık yaşanmış olan değişimlerle de gündeme geliyor.
Hem muhalefetteki siyasal partiler hem de bazı uzmanlar, TÜİK’in siyasal iktidarın yönlendirmeleri doğrultusunda gerçek verileri gizlediği öne sürüyor ve vazife değişimlerini de buna bağlıyor.
TÜİK yetkilileri ise saydam bir kurum olduklarını, istatistik şekillerinin internasyonal standartlara dayandığını, bilhassa de Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) kriterleriyle uyumlu çalıştıklarını korumak için çaba sarfediyor.
Eurostat, Avrupa Birliği (AB) üyesi ve aday ülkelerin bağlı olduğu bir kurum.
TÜİK ve Eurostat arasındaki ilişkiler, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerine paralel olarak yürüyor.
İki kurum içinde, 1993’te imzalanan protokol ile başlamış olan ilişkiler, Türkiye’nin AB talibi duyuru edilmiş olduğu 1999’dan sonrasında hızlandı.
İlişkiler çerçevesinde günümüzde TÜİK, Eurostat tarafınca inceleniyor ve izleniyor.
AB üyesi olmadığı için Eurostat’ın yasal zemini Türkiye için bağlayıcı değil. Sadece Eurostat, uyum süreci kapsamında Türkiye’nin yapacakları için rehberlik ve tavsiyeler sunuyor.
Bu kapsamda meydana getirilen çalışmaların en önemlilerinden biri, belirli yıl aralıklarıyla düzenlenen, sonuncusu 2015’te yapılmış olan ve TÜİK’in AB İstatistik Müktesebatı ve Avrupa İstatistikleri Uygulama Esasları’na uyum düzeyini belirlemek amacını taşıyan emsal tarama emekleri.

Kaynak, Getty Images
Peki Eurostat, Türkiye kamuoyunda son dönemde sıkça tartışılan TÜİK’i iyi mi değerlendiriyor?
Eurostat yetkilileri, mevzuyla ilgili BBC Türkçe‘nin sorularını e-mail ile yanıtladı.
Türkiye’nin Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamında istatistik alanında “kısmen hazırlıklı” bulunduğunu belirten yetkililer, TÜİK’in bu uyum kapsamında “devamlı olarak gelişim” gösterdiğini belirtti.
Bununla beraber yetkililer, TÜİK içindeki atama ve görevden alma prosedürlerinin şeffaflığıyla ilgili artan kaygılar bulunduğunu, bu durumun “kurumun güvenilirliğini zedelediğini” söylemiş oldu.
‘TÜİK devamlı gelişim gösteriyor’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen yıl Aralık ayında TÜİK Genel Müdürlüğü önünde yapmış olduğu açıklamada kurumun açıklamış olduğu verileri eleştirmiş ve “Burası bir devlet kurumu olmaktan çıkmış, bir saray kurumu haline dönüşmüştür” demişti.
Bir grup akademisyenin kurduğu Enflasyon Araştırma Grubu‘nun (ENAG) enflasyon endeksi hesaplamalarının TÜİK’in üstünde çıkması da kamuoyunda münakaşa yaratıyor.
Eurostat yetkilileri ise “TÜİK’in yakın zamandaki istatistiki veri ve metotlarıyla ilgili olağan dışı bir durumla karşılaştınız mı?” sorumuza şu yanıtı veriyor:
“Türkiye, öteki aday ülkeler benzer biçimde, üye devletlerin yasal olarak sunması mecburi olan istatistiksel verilerin tümünü hemen hemen göndermemiştir. EuroStat’ın veri tabanına girmiş olan Türkiye verileri, öteki aday ülkelere uygulanan aynı geçerlilik denetimi ve kontrolleriyle değerlendirmeye doğal olarak tutulmaktadır.”
‘ÜFE ile TÜFE farkı tüm Avrupa’da yaygın’
Türkiye’de aylardır Üretici Fiyat Enflasyonu (ÜFE) ile Tüketici Fiyat Enflasyonu (TÜFE) arasındaki fark bulunması da TÜİK’in verilerini eleştirilenlerin sorunlu buldukları bir durum.
Bu eleştirileri yönelttiğimiz Eurostat yetkilileri, direkt Türkiye ile ilgili yorum yapamayacaklarını sadece bu durumun günümüzde tüm Avrupa’da bulunduğunu korumak için çaba sarfediyor:
“Türkiye’deki spesifik durum hakkında yorum yapamayız. Genel olarak ise bu veriler arasındaki farklılıkların sebepleri olabilir. Günümüzde tüm Avrupa’da üretici ve tüketici fiyat endeksleri içinde büyük bir farklılık bulunuyor.”

Kaynak, Getty Images
‘Madde sepeti yayımlamak ulusal bir karar’
Bu da gene bazı kesimlerin eleştirilerine niçin oldu.
TÜİK ise bu tür değişikliklerin Eurostat standartlarıyla uyumlu bulunduğunu savundu.
Bu durumu yönelttiğimiz Eurostat yetkilileri bu alandaki kararın ulusal bir karar bulunduğunu belirtiyor:
“Tüketici fiyat endeksi sepetinde tek tek ürünlerin averaj fiyatının yayınlanması ulusal bir karardır. EuroStat yalnız fiyat endekslerinin iletimine gerek duymakta, averaj fiyatların iletimine gerek duymamaktadır.”

Kaynak, TÜİK
‘Atama ve görevden alma prosedürlerinin şeffaflığına dair kaygılar güvenilirliği zedeliyor’
TÜİK’te son yıllarda sık sık başkan değişimi ile yönetici ve uzman kadrolarındaki hareketlilik de gene kamuoyunda münakaşa yaratıyor ve bazı kesimlerin “Kuruma siyasal müdahale yapılıyor” eleştirilerini derinleştiriyor.
Eurostat yetkilileri BBC Türkçe‘nin sorularını yanıtlarken bu durumu eleştirdi:
“Genel olarak, Avrupa Komisyonu’nun 2021 ülke raporuna bakılırsa Türkiye, istatistik alanında kısmen hazırlıklıdır. Bununla beraber, ‘TÜİK içindeki, kurumun başkanının makamını dahil olmak suretiyle, atama ve görevden alma prosedürlerinin şeffaflığıyla ilgili artan kaygılar mevcuttu. Bu durum, kurumun güvenilirliğini zedelemektedir’. Bu değerlendirme halen geçerlidir. 2022 raporu, 2022 sonbaharında hazır olacaktır.”
Eurostat yetkilileri, TÜİK ile günümüzdeki ilişkilerini ise şu sözlerle tanımlıyor:
“EuroStat, istatistik alanında Avrupa standartlarına uyumu, Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamındaki finansman kanalıyla desteklemektedir. Meydana getirilen başka şeylerin yanında EuroStat, durum değerlendirmesi için TÜİK ile yılda bir kez, iki tarafın da katılmış olduğu toplantılar düzenlemektedir.
“İstatistiksel yöntem ve tekniklerin uygulanma seviyesi, istatistik yürütülen alana göre farklılık gösterir fakat genel olarak TÜİK, Avrupa Birliği müktesebatına uyum yolunda devamlı olarak gelişim göstermektedir. Öteki taraftan şunu belirtmek gerekir ki istatistiksel yöntem ve teknikler süre içinde gelişim göstermektedir. İstatistik alanında Avrupa Birliği müktesebatı ile uyum önemlidir bu sebeple istatistik faslı, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecindeki temel fasıllar kümesi içindedir.”
‘TÜİK önerileri yaşam geçiriyor mu?’
Eurostat, TÜİK’le ilişkisi kapsamında kuruma belirli aralıklarla önerilerde bulunuyor.
Peki bu tavsiyeler TÜİK tarafınca hayata geçiriliyor mu?
Yetkililer, TÜİK başkanının atanmasında daha büyük bir şeffaflık önerisi getirdiklerini aktarıyor:
“Avrupa İstatistikleri Uygulama Esasları’nın 1.8 numaralı göstergesine uyum sağlamak için, Türkiye’deki istatistik sisteminin 2015’teki emsal tarama çalışmasında, şu tavsiye talep edilmiştir: ‘TÜİK başkanının atanmasında daha büyük bir şeffaflık uygulanmalıdır. Atama sürecinin yalnız mesleki yeterliliğe bakılırsa yürütülmesinin sağlanmasına bilhassa vurgu yapılmıştır.’ Eurostat’ın 2021 yılındaki, Türkiye ile ilgili emsal tarama çalışmasının izlenmesi esnasında TÜİK, 2022 yılı sonuna kadar bu önerinin hayata geçirileceği bilgisini vermiştir. Tamamen uygulanmasının TÜİK dışındaki otoritelere bağlı olmasından dolayı bu, gecikmiştir.
“2015’teki emsal tarama çalışmasındaki önerilerin yerine getirilmesine yönelik ilerleme faaliyetleri her yıl izlenmektedir. Şimdiye kadar 38 ilerleme faaliyetinden 32’si uygulanmıştır. Avrupa Birliği üyesi devletlerin mevcut emsal taramasının 2023’te bitmesi peşinden yeni bir emsal tarama emek harcama planlanmaktadır. Bunun zamanlaması ise vakti ulaşınca belirlenecektir.”
Yoruma kapalı.