Adıyaman’daki imamın söyledikleri herkesi ağlattı! Gelen soru hüzne boğdu: “Hocam eşim enkaz altında doğurmuş göbek bağı ayrılmamış…”

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin en çok hissedildiği illerden biri olan Adıyaman’da Yeni Mezarlık Camii İmamı İmam Mehmet Tahir Durmuş’un anlattıklarıyla yaşanan acının boyutu gözler önüne serildi. 11 katlı depremzede binasının ikinci katından indikten sonra başka bir binada oturan oğlu Muhammed Talha ve ailesinin yardımına koşan İmam Durmuş, mahalleden arkadaşlarının yardımıyla, şunları söyledi: yıkılan binayı önce oğlunu sonra gelinini kurtardı. Durmuş, yaralı gelininin hastanede tedavi altına alındığını ve durumunun iyi olduğunu söyledi.

“Yüzlerce Cenaze Yan Yana”

Depremin olduğu gün yakınlarının yaşadığı binalara gittiklerinde enkaz altında yüzlerce kişi gördüğünü belirten Durmuş, Sabah gazetesine verdiği demeçte, 8 yıldır görevli olduğu Yeni mezarlık camisine geldiğini söyledi. Mezarlıklar Müdürlüğü önünde yüzlerce ceset yan yana durdu.

Sanırım en çok ben acı çektim. Ağlayanları boynuma sarılıp ‘Bu benim babam’, ‘Bu benim kız kardeşim’, ‘Bu benim ninem, dedem’ diyerek, ‘Korkma bunlar Müslüman’ diyerek teselli ederdik. felakette öldü’.

GÖBEK BARDINI KESMEDEN ANNESİYLE DEFNEDİ

Durmuş defin sırasında yaşanan acı bir olayı da şöyle anlattı. “Beni tanıyan bir arkadaşım ‘Hocam eşim depremin enkazı altında doğum yaptı. Göbek bağı ayrılmamış. Bebeğimi ayrı mı gömeyim yoksa annesinin yanına mı gömeyim’ diye sordu.”

“34 ÜYEMİ KAYBEDİYORUM…

34 yakınını depremde kaybettiğini kaydeden Durmuş, “Cenaze namazlarını kıldırırken bu yakınların hepsi yanıma geldi. Onların cenaze namazlarını da kıldım. Onlar bizimle büyüdüler, hep beraberdik. yüzlerce arkadaşı, öğretmeni, doktoru, imamı kaybettik. Çok acılar çektik”. dedi.

HER FIRININ SAHİBİ NEREDEYSE GERİDE OLDU

Durmuş, defin işlemleri hakkında da şu bilgileri verdi:

“Mezarlık müdürlüğüne girer girmez bir arkadaşımız maktulün adı ve bir akrabasının telefon numarasının yazılı olduğu bir kağıt verdi. cenaze töreni yapıldı.

“GİYSİLERİMİZLE YANDIK”

Afet cenazeleri kendi elbiseleri ile örtülürse, kefene sarılırsa, kefen varsa, cenaze çantası varsa, battaniyeye sarılırsa böyle defnettik. Savaş, yangın, sel gibi afetlerde şehit sayıldığı için kendi elbisesi ile defnedilebilir.

Her cenazenin sahibi adeta yayındaydı. Yüzlerce yetim de geldi. Savcılar buraya gelerek yetimlerin cesetlerinden kan ve doku örnekleri alarak kimliklerini tespit ettiler. Ev sahipleri taşınırken yavaş yavaş cesetleri sahiplerine teslim ettik.”

Ben son; Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından yardıma gelen herkese teşekkür etti.