AB'den Putin'i kızdıracak karar! Ukrayna ile müzakereler 25 Haziran'da başlayacak

Cuma akşamı 27 AB üye ülkesinin büyükelçileri katılım müzakerelerinin çerçevesi konusunda prensipte anlaşmaya vardı.

MACARİSTAN BİR ADIM GERİ ATTI

Hatta daha önce Ukrayna'nın AB'ye katılımına olumsuz yaklaşan ve bunu veto etme tehdidinde bulunan Macaristan bile geri adım atarak bu karara destek verdi.

Cuma akşamı AB büyükelçileri toplantısına Macaristan'dan herhangi bir itiraz gelmedi.

AB dönem başkanlığı 30 Haziran'da sona eren Belçika, Ukrayna ve Moldova ile ilk hükümetlerarası konferansların 25 Haziran'da düzenleneceğini duyurdu.

1 Temmuz'dan itibaren AB başkanlığı Macaristan'a geçecek. 31 Aralık'a kadar bu görevi sürdürecek olan Viktor Orban yönetimi siyasi gündemin belirlenmesinde önemli bir etkiye sahip olacak.

AB Komisyonu, “Orban riskini ortadan kaldırmak için” Belçika'nın başkanlığında Ukrayna ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasını istiyordu.

Avrupa Komisyonu geçen hafta Ukrayna ve Moldova'nın Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakerelerine başlamak için tüm koşulları karşıladığını duyurdu.

Komisyona göre bu iki aday ülke, Brüksel'in belirlediği tüm şartları yerine getirmek için yoğun çaba sarf etti.

AB liderliğine göre Ukrayna'nın yolsuzlukla mücadele için önlemler alması, siyasi lobi faaliyetlerine daha fazla kısıtlama getirmesi ve azınlık dillerinin daha iyi korunması, Macaristan'ın tepkisine yol açtı.

Moldova yolsuzlukla mücadelenin yanı sıra hukuk sektöründe reform yapmak için de önlemler aldı.

Belçika, 25 Haziran'da Lüksemburg'daki AB Genel İşler Konseyi sırasında Ukrayna ve Moldova ile iki hükümetlerarası konferans düzenleyecek. Böylece iki ülkenin AB üyeliğine giden yolu resmen başlayacak.

ÜYELİK UZUN BİR SÜREÇTİR

Ancak bu uzun yıllar sürebilecek bir süreçtir. Aday bir ülkenin AB'ye fiilen üye olması bazen 10 yılı bulabiliyor.

Müzakerelerin başlatılması konusunda artık fikir birliğine varılsa da müzakere sürecinde üye devletlerin veto tehdidi yeniden gündeme gelebilir.

Tam katılım sürecinden önce Ukrayna ve Moldova'nın tüm AB üyelerinin yeniden onayını gerektiren çok sayıda adım atması ve tüm konuların ayrıntılı olarak müzakere edilmesi gerekiyor.

Hırvatistan AB'ye tam üye olarak en son 2013 yılında katılmıştı. Özellikle aşırı sağ partiler birliğin genişlemesi konusunda pek istekli değildi.

UKRAYNA'NIN AB'YE KATILIM SÜRECİ NEDEN HIZLANDI?

Daha önce Avrupa kamuoyu Ukrayna'nın AB ile ilişkilerine ilişkin, özellikle yolsuzluk nedeniyle çekincelerini dile getirmişti.

Hollanda'da Ukrayna ile AB ortaklık anlaşmasına ilişkin 2016 referandumunda yüzde 61 hayır oyu verdi.

Aralarında Hollanda'nın en büyük partisinin lideri olan aşırı sağcı Geert Wilders'ın da bulunduğu muhalifler, “Rusya ile sorunları olan, yolsuzluk ve istikrarsızlığa saplanmış bir ülkenin Ukrayna'ya yeni sorunlar getireceği” gerekçesiyle Ukrayna ile ortaklık anlaşmasına karşı çıktı. ” Avrupa.”

Ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupa'nın görünümünü değiştirdi.

28 Şubat 2022'de Ukrayna Devlet Başkanı Vlodomir Zelenskiy, AB'ye tam üyelik başvurusunda bulundu.

AB Konseyi, rekor bir sürede Ukrayna'nın talebini kabul etti ve 23 Haziran 2022'de aday üye statüsü verdi.

AB liderleri, 14 Aralık 2023'te Brüksel'de yapılacak zirvede Ukrayna ve Moldova ile katılım müzakerelerinin başlatılması konusunda mutabakata vardı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçen yılın sonlarında Kiev'e yaptığı ziyarette, Ukrayna'nın reformları şaşırtıcı bir hızla gerçekleştirdiğini ve Brüksel'in talep ettiği koşulların yüzde 90'ını karşıladığını söyledi.

Savaş halindeki bir ülkeyle ilk kez müzakerelere başlamak, Vladimir Putin'in Rusya'sına verilen açık bir siyasi mesaj olarak değerlendiriliyor.

Brüksel'deki kaynaklara göre tam üyelik bir gecede gerçekleşecek bir süreç değil. Ancak AB yönetimi müzakerelere başlayarak Rusya'ya “Ukrayna Avrupa ailesinin bir parçasıdır ve onu yalnız bırakmayacağız” mesajını vermek istiyor.

Moldova'nın üyelik süreci aynı zamanda Putin yönetimine de bir mesaj olarak görülüyor.

MACARİSTAN UKRAYNA'NIN KATILIMINA NEDEN KARŞI ÇIKTI?

Çoğu AB ülkesi Ukrayna'ya tam üyelik konusunda tam destek verirken, en güçlü muhalefet Orban yönetimindeki Macaristan'dan geldi.

Viktor Orban, “Avrupa'nın en yolsuz ülkesi” olarak nitelendirdiği Ukrayna ile müzakerelerin başlatılmasına karşı olduğunu söyledi ve bunu veto etmekle tehdit etti.

Brüksel kaynaklarına göre bunun iki temel nedeni var; Orban yönetiminin Rusya yanlısı tutumu ve Kiev yönetiminin Ukrayna'daki Macar azınlığın haklarını ihlal ettiği yönündeki görüşü.

Macaristan, Birinci Dünya Savaşı sonrasında topraklarını komşu ülkelere devretmek zorunda kalınca, nüfusunun bir kısmı Ukrayna'da yaşamaya başladı.

Macaristan'a göre Ukrayna yönetimi, başta ana dil meselesi olmak üzere Macar azınlığın haklarını göz ardı etti.

Orban hükümeti, Macar azınlığın haklarına ilişkin sorunlar giderilmediği takdirde Ukrayna'nın üyeliğine onay vermeyeceğini açıkladı.

Ukrayna yönetimi, AB yönetiminin inisiyatifiyle azınlık haklarının iyileştirilmesine yönelik bir dizi yasal düzenlemeyi hayata geçirdi.

Brüksel kaynaklarına göre bu kurallar ve AB yönetiminin çabaları Orban yönetiminin ikna edilmesinde etkili oldu.Bu içerik BBC tarafından yayınlanmıştır.

Sıkmak
ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
Gaziantep'te kabus gecesi!  Ölüme doğru ilerliyordu: 6 ölü, 2 yaralıGaziantep'te kabus gecesi! Ölüme doğru ilerliyordu: 6 ölü, 2 yaralı
Bakan Yerlikaya acı bütçeyi açıkladı!  haber veriyorum Bakan Yerlikaya acı bütçeyi açıkladı! “Emniyet kemeri” uyarısı.
Acil servisler acemi kasaplarla dolu!Acil servisler acemi kasaplarla dolu!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir