Dışişleri Bakanlığı’nın X sosyal hesabında yayınlanan paylaşıma göre Fidan, Birleşmiş Milletler Arabuluculuk Dostları Grubu’nun New York Türkevi’nde düzenlenen 14. bakanlar toplantısında konuştu.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Fidan ve Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen’in ortak başkanlığında gerçekleştirilen toplantı, “Rotayı Sürdürmek: Anlaşmazlıkların Dönüştüğü Bir Ortamda Arabuluculuğu Güçlendirmek” temasıyla gerçekleşti.
Toplantıda, çatışmalar karşısında arabuluculuğun nasıl teşvik edileceği, arabuluculuğa ihtiyaç duyan bölgelerin nasıl belirleneceği ve bu alana yönelik kaynakların nasıl artırılacağı, arabuluculuğa nasıl uyum sağlanacağı gibi arabuluculuk alanında önemli olan bazı temel zorluklar üzerinde duruldu. Devam eden çatışmaların birbiriyle bağlantılı doğası.
Arabuluculuk faaliyetinin öneminden bahsettiniz
Görüşmede Ukrayna’daki savaş, Gazze ve Ortadoğu’da artan gerilim gibi güncel konular da ele alındı.
Bakan Fidan, küresel çatışmaların arttığı bu dönemde Türkiye’nin bu kritik alandaki vizyonu ve arabuluculuk faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Gazze’deki insanlık dışı duruma dikkat çeken Fidan, Rusya-Ukrayna savaşı ve Sudan’da devam eden çatışma gibi çatışmalar çerçevesinde barış inşası ve arabuluculuk faaliyetlerinin önemine dikkat çekti.
Fidan, her çatışmanın kendine has özellikleri bulunduğunu, bu çatışmalara kayıtsız kalmanın bir seçenek olmadığını, uluslararası hukuka saygı gösterilmesi gerektiğini ve barışın tesisi için uluslararası toplumun sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye ve arabuluculuk faaliyetleri
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre Türkiye, son yıllarda arabuluculuk alanında artan ağırlığı, nüfuzu, başarısı ve görünürlüğüyle uluslararası alanda desteği aranan, saygı duyulan ve çalışmaları Komşu tarafından takip edilen bir aktör haline geldi.
Barış ve istikrarın sağlanmasında aktif rol oynama düşüncesi Türkiye’nin arabuluculuk faaliyetlerinin temelinde yer alıyor. Türkiye, önleyici diplomasi ve uluslararası arabuluculuğa verdiği önem kapsamında, anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesi için aktif olarak çaba göstermekte ve geniş bir coğrafyada çok sayıda girişimin öncülüğünü yapmaktadır.
Türkiye’nin sahadaki çalışmalarının yanı sıra Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) nezdinde başlatılan girişimlerde, ev sahipliği yaptığı arabuluculuk konferanslarında eşbaşkanlık yapması ve Arabuluculuk Sertifikasyon Programı bu konudaki çok katmanlı rolünün temel boyutlarıdır.
Arabuluculuğun uluslararası toplum nezdinde daha görünür hale getirilmesi ve bu yöndeki çalışmalara daha fazla çaba ve kaynak ayrılmasını sağlamak amacıyla Türkiye ve Finlandiya, 2010 yılında New York’ta Birleşmiş Milletler bünyesinde “Barış için Arabuluculuk” girişimini başlattı.
Türkiye, arabuluculuk vizyonu çerçevesinde bu alandaki çalışmalarını daha da hızlandıracak ve diplomasi yoluyla dünya barışının sağlanmasına olumlu katkılar sağlamaya devam edecektir.
Birleşmiş Milletler Dostlar Grubu arabuluculukta
Birleşmiş Milletler Arabuluculuk Dostları Grubu, arabuluculuk alanında temel ilke ve standartları belirleyen, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından hazırlanan ilk kapsamlı belgenin (Etkili Arabuluculuk Rehberi) hazırlanmasına katkıda bulunmanın yanı sıra, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda arabuluculuğa ilişkin 4 karar kabul edildi.
BM’nin arabuluculuk faaliyetlerine daha fazla mali kaynak aktarılmasını teşvik eden bu grup, farklı aktörler tarafından farklı coğrafyalarda yürütülen arabuluculuk faaliyetlerinin koordinasyonunu ve tamamlayıcılığını sağlamakta ve büyük ölçekli benzer “Arabuluculuk Dostları Grupları”nın oluşturulmasına örnek teşkil etmektedir. AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası grup kuruluşları.
Arabuluculuğun Dostları Grubu’nun üyesi olarak 53 ülke ve aralarında BM’nin de bulunduğu 8 uluslararası ve bölgesel kuruluş bulunuyor.