Sosyal medyada yapılan paylaşım, beğeni ve yorumların Türkiye'de “kovuşturmaya” yol açabileceği iddia edildi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde 7 Ağustos Çarşamba günü Türkiye'ye seyahate ilişkin uyarı metni yayımlandı.
Metinde vatandaşlara Güneydoğu Anadolu'da Irak ve Suriye sınırındaki şehirlere ziyaretleri askıya almaları ve kalabalıktan uzak durmaları tavsiye ediliyor.
İsrail ile Hamas arasında 10 aydır devam eden savaş nedeniyle Türkiye'de Filistin yanlısı “kendiliğinden gösteriler” ve “şiddet olayları” yaşanabileceği vurgulandı.
Vatandaşlardan dikkatli olmaları, kalabalıklardan uzak durmaları ve güncel olaylar için yerel medyayı takip etmeleri istendi.
“Alman vatandaşlarının keyfi olarak tutuklanması, Türkiye'den çıkışlarının yasaklanması veya girişlerinin engellenmesi halen yaygın bir durumdur. Daha önce sorunsuz bir şekilde ülkeye girip çıkabilen kişiler, geçmiş suçlamalar veya yeni bir suç nedeniyle döndüklerinde tutuklanabilirler”, metinde okuyoruz.
Gerekçe şu: “Birçok durumda, soruşturmalar terör örgütü olarak sınıflandırılan yapıların (örneğin PKK veya Türkiye'de terör örgütü olarak kabul edilen Gülen hareketi) propagandası, desteği veya üyeliği şüphesine dayanıyor.” kapsamlı kişi listeleri tuttuğunu ve bu kişilerin yeterli ön soruşturma yapılmasa bile kolluk kuvvetleri tedbirlerine tabi tutulabileceğini anlamıştır” iddiası öne sürüldü.
Ayrıca, Türkiye'de “terörizmin tanımının geniş olması nedeniyle, Berlin'de ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilen bir cezanın Ankara'da aynı şekilde değerlendirilmeyeceği” belirtildi.
6662 sayılı yasaya atıfta bulunarak, “Sosyal medyada yapılan paylaşımlar, yorumlar veya beğeniler de dava konusu olabilir” deniyor. 2022 yılında kabul edilen 7418 sayılı Kanun: “Yeni bir 'dezenformasyonla mücadele kanunu' kapsamında kolluk kuvvetleri, bunun doğru olmadığını ve ülke güvenliği, kamu düzeni veya 'sağlığa tehdit oluşturduğuna inanılan açıklamaların yayılmasının' olduğunu beyan edeceklerdir.” kovuşturma gerekçesi de olabilir”.
Sosyal medyada hükümet karşıtı görüşler nedeniyle çok sayıda kişinin hapis cezasına çarptırıldığı, cumhurbaşkanına hakaretten çıkarılan tutuklama kararları ve yurtdışına çıkış yasaklarının yaygınlaştığı, Alman vatandaşının yurt dışına çıkış yasağının yaygınlaştığı belirtildi. Türkiye açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Bunun Türkiye ile özel ilişkileri olan kişileri, Alman pasaportu taşıyan gurbetçileri ve Türkiye'yi ziyaret etmek isteyen Almanları etkileyebileceği vurgulandı.
Gazetecilerin herhangi bir açıklama yapılmadan akreditasyonlarını kaybettikleri ve Alman hukukuna göre ifade özgürlüğü kapsamına giren ifadelerin Türkiye'de mesleki kısıtlamalara ve cezai soruşturmalara yol açabileceği hatırlatıldı.
Son bölümde ise Türkiye'deki Alman diplomatik misyonu ve konsolosluk desteğinin kişiyi cezai işlemlerden her zaman koruyamayacağından bahsediliyor.
Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bu metin, sosyal uygulama Instagram ve oyun platformu Roblox'a yönelik yasakların gündemde olduğu bir dönemde paylaşıldı.